4 Ocak 2015 Pazar

Gözde Hızlan


Dünyaya yemek yemek için gelmiştim sanki. Küçükken ilkokulda arkadaşlar arasında anket defterlerimizi doldururduk. Orada çeşitli sorular, hobileriniz fobileriniz tarzında. Her gün birine verirsin doldurulup geri verilir, ertesi gün heyecanla açıp okursun. Bir gün arkadaşım benim dolduracağım sayfanın hobileriniz bölümüne yemek yemek yazmış. O ana kadar bunun farkında değildim. Çok üzülmüştüm. Arkadaşlarımdan uzaklaşıp resmen kendimi dışladım. Sonra daha çok yemek yemeye başladım ve küçüklükten itibaren her geçen yıl daha da şişmanladım. Önüne geçemez bir hal almıştım ve ipin ucunu hiç yakalamaya çalışmadım. Ortaokul ve lise formam terzide dikildi. Yıl sonu gecelerini, müsamereleri, doğum günü partilerini hiç sevmezdim. Toplu beslenmeyle dağıtılan yemekle hiç doymadım. Bando takımında bana göre elbise yoktu mesela, o yüzden almamışlardı. 10 yaşındaydım ne kadar kırılmıştım, rencide olmuştum. Geçmişe baktığım zaman güzel günler geçirmedim, irade yoktu hiç. Uğraşmadım, belki tembellikten, belki bünyeden. Bilmiyorum ama Metin Karadeniz’den sonra ne irade zayıflığı, ne tembellik, ne üzüntü, ne hayal kırıklığı. Hepsinden kurtuldum. Bundan sonra eski kötü ve sağlıksız günleri unutmayıp bu günlerimizin kıymetini bilelim. Yemek yemek için yemeyelim, yaşamak için yiyelim. Bu güne kadar yaşadığım en güzel, en sağlıklı, en mutlu günlerim. Binlerce kez teşekkürler sevgili doktorum Metin Karadeniz. Sayenizde insan gibi yaşamaya başladım.
Özel mesajlardan gelen bir sürü soru var. Tabi ki en çok sorulan soru sarkma oldu mu, acı çektiniz mi, spor yapıyor musunuz? Merak edenlere duyurulur;
Tam 60 kilo verdim. Vücudumdan resmen bir insan çıktı. haliyle kişiden kişiye farklılık göstererek vücutta bir takım deformasyonlar yaşanıyor. O kadar kilo gitti, derimiz elastik yapıya sahip, fakat bır yere kadar. O koskaca gergin her an patlamak üzere olan görüntümden kurtulduğum yetmiyormuş gibi ufacık görünmeyen yerlerimden sarkmalar yaşamışım dert mi? Hiç dert değil. Eskiden full gerginim de ne oluyordu? Ne bir kıyafet, ne bir iç çamaşırı, ne doğru düzgün yürüyüş, ne güzel bir derin nefes. En kısa mesafelere bile taksiyle giderdim. Dışarıda yemek yemek çok masraflıydı. Sipariş verirken bile utanırdım, dünyaları yerdim doymazdım. Toplu taşımada 2 kişilik koltuğa ancak sığardım. Toplum içinde insanların bakışları nasıl rahatsız ediciydi. Yaşadıklarımı yazmaya kelimeler yetmez. Belki operasyon için karar aşamasında olan arkadaşlara vesile olur bu yazım. hepimiz aynı sıkıntılar içindeyiz biliyorum. Bütün bu olumsuzluklar yaşanırken hala daha ameliyata karar veremeyip korkanlar, acaba kilo verince oram buram sarkar mı diye soran arkadaşlar; ne kadar boş vakit geçirdiğinizin farkında mısnız? Bütün bu olumsuzluklardan kurtulmuşken bambaşka rahat bir hayat sürüp toplumda göze batmıyorken azıcık kolum sarkmış, azıcık göbeğim deforme olmuş dert mi? DEĞİL. BU arada bende sarkma yok. Çok spor yaptım, profesyonel olmasa bile yürüdüm, yüzdüm. Evde yaptığım her işi iş olarak değil de spor olarak gördüm. Kollarım da sarkmadı, halı sildim, koltuk sildim. Evden çıkamıyorum diye bahane yok, evde de yapacak çok şey var. Yeter ki yapmak isteyin.

Acı falan da hiç çekmedim, ertesi gün bile ameliyattan sonra normal hayatıma devam ettim. Ama ameliyattan önceki acılarım unutulmaz. 

2 yorum: