Dünyaya
yemek yemek için gelmiştim sanki. Küçükken ilkokulda arkadaşlar arasında anket
defterlerimizi doldururduk. Orada çeşitli sorular, hobileriniz fobileriniz
tarzında. Her gün birine verirsin doldurulup geri verilir, ertesi gün heyecanla
açıp okursun. Bir gün arkadaşım benim dolduracağım sayfanın hobileriniz bölümüne
yemek yemek yazmış. O ana kadar bunun farkında değildim. Çok üzülmüştüm.
Arkadaşlarımdan uzaklaşıp resmen kendimi dışladım. Sonra daha çok yemek yemeye
başladım ve küçüklükten itibaren her geçen yıl daha da şişmanladım. Önüne
geçemez bir hal almıştım ve ipin ucunu hiç yakalamaya çalışmadım. Ortaokul ve
lise formam terzide dikildi. Yıl sonu gecelerini, müsamereleri, doğum günü
partilerini hiç sevmezdim. Toplu beslenmeyle dağıtılan yemekle hiç doymadım.
Bando takımında bana göre elbise yoktu mesela, o yüzden almamışlardı. 10
yaşındaydım ne kadar kırılmıştım, rencide olmuştum. Geçmişe baktığım zaman
güzel günler geçirmedim, irade yoktu hiç. Uğraşmadım, belki tembellikten, belki
bünyeden. Bilmiyorum ama Metin Karadeniz’den sonra ne irade zayıflığı, ne
tembellik, ne üzüntü, ne hayal kırıklığı. Hepsinden kurtuldum. Bundan sonra
eski kötü ve sağlıksız günleri unutmayıp bu günlerimizin kıymetini bilelim. Yemek
yemek için yemeyelim, yaşamak için yiyelim. Bu güne kadar yaşadığım en güzel,
en sağlıklı, en mutlu günlerim. Binlerce kez teşekkürler sevgili doktorum Metin
Karadeniz. Sayenizde insan gibi yaşamaya başladım.
Özel mesajlardan gelen bir sürü soru var. Tabi ki en çok
sorulan soru sarkma oldu mu, acı çektiniz mi, spor yapıyor musunuz? Merak
edenlere duyurulur;
Tam 60 kilo verdim. Vücudumdan resmen bir insan çıktı.
haliyle kişiden kişiye farklılık göstererek vücutta bir takım deformasyonlar
yaşanıyor. O kadar kilo gitti, derimiz elastik yapıya sahip, fakat bır yere kadar.
O koskaca gergin her an patlamak üzere olan görüntümden kurtulduğum yetmiyormuş
gibi ufacık görünmeyen yerlerimden sarkmalar yaşamışım dert mi? Hiç dert değil.
Eskiden full gerginim de ne oluyordu? Ne bir kıyafet, ne bir iç çamaşırı, ne doğru
düzgün yürüyüş, ne güzel bir derin nefes. En kısa mesafelere bile taksiyle giderdim. Dışarıda yemek yemek çok
masraflıydı. Sipariş verirken bile utanırdım, dünyaları yerdim doymazdım. Toplu
taşımada 2 kişilik koltuğa ancak sığardım. Toplum içinde insanların bakışları
nasıl rahatsız ediciydi. Yaşadıklarımı yazmaya kelimeler yetmez. Belki operasyon
için karar aşamasında olan arkadaşlara vesile olur bu yazım. hepimiz aynı
sıkıntılar içindeyiz biliyorum. Bütün bu olumsuzluklar yaşanırken hala daha
ameliyata karar veremeyip korkanlar, acaba kilo verince oram buram sarkar mı diye
soran arkadaşlar; ne kadar boş vakit geçirdiğinizin farkında mısnız? Bütün bu
olumsuzluklardan kurtulmuşken bambaşka rahat bir hayat sürüp toplumda göze batmıyorken
azıcık kolum sarkmış, azıcık göbeğim deforme olmuş dert mi? DEĞİL. BU arada
bende sarkma yok. Çok spor yaptım, profesyonel olmasa bile yürüdüm, yüzdüm.
Evde yaptığım her işi iş olarak değil de spor olarak gördüm. Kollarım da
sarkmadı, halı sildim, koltuk sildim. Evden çıkamıyorum diye bahane yok, evde de
yapacak çok şey var. Yeter ki yapmak isteyin.
Acı falan da hiç çekmedim, ertesi gün bile ameliyattan
sonra normal hayatıma devam ettim. Ama ameliyattan önceki acılarım unutulmaz.
Ozledim lan ozledimmm
YanıtlaSil😜😜😜😜😜
YanıtlaSil